Merhabalar;
Geçen günkü iletişim konulu çalışmada bir çoğumuz birbirimizi tanıma konusundaki yetersiz kalışımızdan dem vurduk. Esra demişti sanırım, 'tanımak derken mesela ben bbom projesinin en çok hangi kısmına vuruldunuz, ne sizi bu işe ortak etti merak ediyorum' demişti. O an düşündüğümde bbom'un ekolojik duruş ekseni dedim kendi kendime. Şimdi burada kendimi tanıtmayacağım tabiki size smile ifade simgesiİçimdeki heyecanın bir yansıması diyelim bu yazıya. Ekolojik duruş deyince yeni yeni içimde yaşadığım dönüşümün bbom felsefesine uyumu heyecanlandırıyor beni. (Bu dönüşüme vesile olan oğluma iyi ki beni anne yaptın diyorum buradan :))
Ben apartmanda büyüdüm, annem de öyle. Ama çocuğum benim gibi olmasın istiyorum. Ben çok geç dokundum toprağa, bitkilere... Doğanın verdiği huzuru çok geç keşfettim. Bu doğaya özlem, yavaşlamaya ihtiyaç yaşlanmaya başlamanın belirtisi mi yoksa okuduklarım, yaşadıklarım mı beni bu noktaya getirdi bilmiyorum. smile ifade simgesi Şimdi kurulacak okulumuzun bahçesini, toprağa dokunacak o minik elleri, yapılacak ekolojik atölyeleri, sürdürülebilir yaşam bilinci olan çocukları, paketlenmiş gıdaların girmediği, mevsiminde üretilmiş yiyeceklerin olduğu mutfağı, doğal maddelerle hazırlanmış, kimyasal barındırmayan temizlik ürünleriyle temizlenen okulumuzu düşününce içim kıpır kıpır oluyor. Neredeyse sebze meyvelerin market raflarında yetiştiğini düşünmeye başlayacak olan günümüz çocuklarını düşününce ise endişe duyuyorum. Bir yerlerden başlayıp bu ekolojik duruşu dalga dalga yayan çocuklarımız olur umuyorum. Bu süreç zorlu bir süreç aslında. Alışkanlıkları değiştirmek, içselleştirmek zaman alıyor. Ama bir şeylerin yanlışlığı konusunda sorgulamaya başladıysan yavaş yavaş o dönüşüm gerçekleşiyor. Başta rahatsız oluyorsun, değişmeye, denemeye, ya da belki üzerinde fazlaca düşünmeye cesaret edemiyorsun. Ama sonra yeterince hazırsan kalben ve ruhen dönüşüm gerçekleşiyor. Ben tamamen dönüşebilmiş değilim bu anlamda ama çaba sarfediyorum. Çünkü her bir adımda kendimi daha iyi hissediyorum. Daha düne kadar evime paketli gıdalar girerken artık girmediği için eksiklik hissetmiyorum, markete gittiğimde aldıklarımı poşete koyup birkaç tane daha çöp poşeti yaparım diye poşet almadığım için çöplerimi atamama sıkıntısı yaşamıyorum smile ifade simgesi Artık bez çanta kullanabiliyorum (düşüncesinden daha zor alışmak), artık kimyasalsız ev yapımı deterjanlarla yıkıyorum çamaşırımı, bulaşığımı. Evimi amonyaksız, çamaşır suyu barındırmayan deterjanla sildiğim için daha az temiz olacağını dikte eden, bilinç altıma yerleşen reklam bombardımanından arınıyorum. Daha az tüketmeye, daha az eşya ile yaşamaya çalışıyorum. Bazen ikinci el kullanmayı tercih ediyorum. Sağlıklı beslenmeye, beslemeye çalışıyorum. İşlenmiş şekeri hayatımdan çıkardım diyebileceğim kadar az tüketiyorum. Ekoloji, sürdürülebilir yaşam, beslenme konusunda kendimi eğitmeye çalışıyorum. Bu konuda okuyan, araştıran, harekete geçen arkadaşlarım varsa onlardan da öğrenebileceklerim olduğunu düşünerek bildiklerimizi, dönüştürdüklerimizi paylaşalım diyorum. Ve inanıyorum ki değişim bizimle başlayacak, başka bir hayat bizimle mümkün olacak.
Yazan: Dilruba TAŞÇIOĞLU
Geçen günkü iletişim konulu çalışmada bir çoğumuz birbirimizi tanıma konusundaki yetersiz kalışımızdan dem vurduk. Esra demişti sanırım, 'tanımak derken mesela ben bbom projesinin en çok hangi kısmına vuruldunuz, ne sizi bu işe ortak etti merak ediyorum' demişti. O an düşündüğümde bbom'un ekolojik duruş ekseni dedim kendi kendime. Şimdi burada kendimi tanıtmayacağım tabiki size smile ifade simgesiİçimdeki heyecanın bir yansıması diyelim bu yazıya. Ekolojik duruş deyince yeni yeni içimde yaşadığım dönüşümün bbom felsefesine uyumu heyecanlandırıyor beni. (Bu dönüşüme vesile olan oğluma iyi ki beni anne yaptın diyorum buradan :))
Ben apartmanda büyüdüm, annem de öyle. Ama çocuğum benim gibi olmasın istiyorum. Ben çok geç dokundum toprağa, bitkilere... Doğanın verdiği huzuru çok geç keşfettim. Bu doğaya özlem, yavaşlamaya ihtiyaç yaşlanmaya başlamanın belirtisi mi yoksa okuduklarım, yaşadıklarım mı beni bu noktaya getirdi bilmiyorum. smile ifade simgesi Şimdi kurulacak okulumuzun bahçesini, toprağa dokunacak o minik elleri, yapılacak ekolojik atölyeleri, sürdürülebilir yaşam bilinci olan çocukları, paketlenmiş gıdaların girmediği, mevsiminde üretilmiş yiyeceklerin olduğu mutfağı, doğal maddelerle hazırlanmış, kimyasal barındırmayan temizlik ürünleriyle temizlenen okulumuzu düşününce içim kıpır kıpır oluyor. Neredeyse sebze meyvelerin market raflarında yetiştiğini düşünmeye başlayacak olan günümüz çocuklarını düşününce ise endişe duyuyorum. Bir yerlerden başlayıp bu ekolojik duruşu dalga dalga yayan çocuklarımız olur umuyorum. Bu süreç zorlu bir süreç aslında. Alışkanlıkları değiştirmek, içselleştirmek zaman alıyor. Ama bir şeylerin yanlışlığı konusunda sorgulamaya başladıysan yavaş yavaş o dönüşüm gerçekleşiyor. Başta rahatsız oluyorsun, değişmeye, denemeye, ya da belki üzerinde fazlaca düşünmeye cesaret edemiyorsun. Ama sonra yeterince hazırsan kalben ve ruhen dönüşüm gerçekleşiyor. Ben tamamen dönüşebilmiş değilim bu anlamda ama çaba sarfediyorum. Çünkü her bir adımda kendimi daha iyi hissediyorum. Daha düne kadar evime paketli gıdalar girerken artık girmediği için eksiklik hissetmiyorum, markete gittiğimde aldıklarımı poşete koyup birkaç tane daha çöp poşeti yaparım diye poşet almadığım için çöplerimi atamama sıkıntısı yaşamıyorum smile ifade simgesi Artık bez çanta kullanabiliyorum (düşüncesinden daha zor alışmak), artık kimyasalsız ev yapımı deterjanlarla yıkıyorum çamaşırımı, bulaşığımı. Evimi amonyaksız, çamaşır suyu barındırmayan deterjanla sildiğim için daha az temiz olacağını dikte eden, bilinç altıma yerleşen reklam bombardımanından arınıyorum. Daha az tüketmeye, daha az eşya ile yaşamaya çalışıyorum. Bazen ikinci el kullanmayı tercih ediyorum. Sağlıklı beslenmeye, beslemeye çalışıyorum. İşlenmiş şekeri hayatımdan çıkardım diyebileceğim kadar az tüketiyorum. Ekoloji, sürdürülebilir yaşam, beslenme konusunda kendimi eğitmeye çalışıyorum. Bu konuda okuyan, araştıran, harekete geçen arkadaşlarım varsa onlardan da öğrenebileceklerim olduğunu düşünerek bildiklerimizi, dönüştürdüklerimizi paylaşalım diyorum. Ve inanıyorum ki değişim bizimle başlayacak, başka bir hayat bizimle mümkün olacak.
Yazan: Dilruba TAŞÇIOĞLU